KAİNAT VE İNSAN NEDEN YARATILDI?
- KÂİNAT NİÇİN YARATILDI?
- ALLAH KENDİSİNİ TANIYAN BİR VARLIĞI NEDEN MURAD ETTİ?
- Cenab-ı Hakk: ‹Ben gizli bir hazineydim bilinmek istedim, onun için mahlukatı yarattım!›
- Demek ki Allah’ın, sonsuz güzelliğini seyretmek ve sonsuz ilmini görmek istemesidir.
- Peki, (Yüce Allah) kendi güzelliğini nasıl seyredecek?
- Bir; İlim haliyle düşünülebilir, ikincisi de; güzellik haliyle…
- Yüce Kitabımız da; ‹Biz yedi kat göklerin bir mislini de arzda yarattık› buyuruyor Cenab-ı Hakk.
- Bir Ayet-i Kerime’de; ‹Görene ve görülene kasem ederim ki› bahsetmesinin sebebi her isininin de Allah güzelliğinin birer tezahürü olduğunu ifade içindir.
- …mânâ aleminin katları, ledün alemleri, melek alemleri, cennet alemi, ruhlar alemi tüm bu alemleri düşünün; bunların her birinde nâmütenahi varlık yaratmış…
- ‹Ben sizin Rabbınız değilmiyim?› diye bir soruyla; varlıkların kendisini idrak edip, etmediğini kontrol etti.
- Bilmiyormuydu ki Allah; bunlar, bunu, bilirler veya bilmezler? Ama bu, deminki söylediğim: ‹gizliliğinin şuhuda çıkmasıdır Cenab-ı Hakk’ın.›
- KENDİ NÂMÜTENAHİ İLMİN GÖRÜNÜR HALE GELİPTE BERABER YAŞANMASIDIR! Onun için sordu!
- Cenb-ı Hakk’ın sorusunun şiddeti kudreti ile paraleldir!
- Bu panik, işte benlik dediğimiz hadiseden doğuyor! O arada mahlukatın her birisi ‹Peki, ben kimim?› diyor.
- Cenab-ı Hakk’da istiyor ki; kendi varlığının bir noktada, bir mekânda varlığının tasdikini istiyor! Bunun için de “evet” denmesi lazım. Hiç kimse “evet diyemiyor!”
- …tam kapatacağı sırada bir tek mucizevi ses çıktı; ‹EVET! RABBIMIZSIN!› dedi. İşte bu Resulullah’tır!
- …kendinde benlik yoktu! ‹ELBETTE SENSİN, SENDEN BAŞKA NE OLABİLİR Kİ?› dedi.
- İşte, Cenab-ı Hakk gönül dediğimiz makineyi bu boyadan yarattı!
- ‹Elestü birabbiküm› diyen Ruh-u Muhammedi’dir! O anda yaratılmış gibi oldu. Çünkü, o cevabı vermedikçe ‹Ruh-u Muhammedi› de meçhuldü.
- Allah’tan gayrı her şey “HİÇ”tir! Bu hiçliği Efendimiz sezdiği için Ceneb-ı Hakk oradaki o noktayı ebedileştirdi.
- Kendisini tanıyanları yaratabilmek için, mahluklardan bir tanesine, insana, Ruh-u Muhammedi’den bir nebze aşı yaptı.
- Adem’e, bunak Şeytan’ın isyanı bu noktadandır. Tanıyamadı bunu, ‹o topraktan yaratılmıştır› diye isyan etti, o boyayı göremedi.
- …şeytan, gezdi fakat kıskandı, o da sezdi. Ruh-u Muhammedi’yi o da gördü. Fakat çok üstün bir varlığın, varlığına tahammül edemedi.
- Bütün kıskançlıkların, bütün gururların temeli şeytandır. Ve her insana girdiği zaman da kıskançlık, gurur gibi o iki kanatla beraber girer.
- Fahr-i Kâinat Efendimiz’in yaratılmasıyla beraber Cenab-ı Hakk’a muhatap varlık yaratıldı.
- Muhatap olmasını niye istiyor? İşte birkez de insan gözünden Allah kendi güzelliğini görmek istiyor.
- Eğer bir kul saflaşır da, tamamen Nur-u Muhammed’i sayesinde şeffaf hale gelirse; Cenab-ı Hakk o kulun gönlüne girer ve oradan evreni seyreder!
- Cenab-ı Hakk’ın insanı yaratmasındaki asıl sebep; kendisine muhatap olacak Ruh-u Muhammedi sırrını taşısın ve kendisi o kanaldan tecelli edip evreni seyretsin diyedir.
- Allah kendi güzelliğine meftun olduğu için, ki bu güzelliği Fahr-i Kâinat’ın gönlünde çakıştırarak sonsuzlaştırmıştır onun için insanı yaratmıştır.