Mikroplar Âlemi

Mikroplar Âlemi
Büyüye büyüye, madde ve kemiyet ölçüsiyle, her büyüğü içine alan bir büyükler âlemi olduğu gibi; küçüle küçüle her küçüğün içine giren bir küçükler âleminin de mevcudiyetini biliyoruz. Bilhassa bu küçükler âleminin yeni zamanlar ilmine girmesi, eski ilmi kanaatlerin bir hamlede yıkılmasına sebep olduğu kadar, bundan böyle ilmî müeyyidelerin de mutlaka güvenilir şeyler olmadığı ve ilimlerin daima ihtiyatla hareket etmesi gerektiği hakikatini ayrıca ortaya koymuştur.
Küçükler âleminin canlı unsurları, mikroplardır. En büyüğü bir santimin binde yarımı, en küçüğü ise, ilmin mutlak olamayışındaki hikmete denk olarak, bugünün ve hattâ yarının âletlerile ölçülemiyecek kadar küçük ve meçhul olan mikroplar, türlü karakterler arzeder. Bu âlem o kadar girifttir ki, belirttiği hikmet önünde haşyetlere düşmemek kabil değildir.
Mikrobun tesbiti, tıpda yepyeni bir ufuk açmış; ve bir esas ve usul inkılâbı meydana getirmiştir. Biliyoruz ki, mikrobun keşfi, beşerî hayatın eskiliği önünde, dün denecek kadar yenidir, ve bu keşfin başında (Pastör) vardır.
Şimdi birdenbire haber vereyim ve bu münasebetin «tabib-i müslim» sıfatımı bir kere daha vazifelendireyim ki, 19 uncu Asrın sonlarında ölen mikrop kâşifinin bulduğu bu sır, ondan onüç asır evvel, Kâinatın bütün hikmetleri gibi Kâinatın Efendisince malûmdu.
«Veba ve tâunun bulunduğu yere girmeyiniz; içindeyseniz de çıkmayınız!»
Mealindeki Hadis, bugün ve sırf ilmi bir gözle mütalea edilince, tüyler ürpertici şekilde, şu muazzam hakikat meydana çıkar:
Bu söz, mikrop bilinmeden söylenemez. Vakıa en eski zamanlardan beri, mikrop bilinmeksizin, hastalarla temastan sirayetin doğduğu biliniyor İdiyse de, hastalık mıntakasındaki bir adamın hastalığa bulaşmadan başkalarını bulaştırabileceği, yâni bugünkü tıbbî tabirle «portör: Hâmil» olabileceği, ancak mikrobun keşfile meydana çıkmış bir hakikattir. Hadisin ikinci kısmındaki, hastalık mıntakası sakinlerinin, hasta olmasalar da dışarıya çıkmamaları emri, (Pastör) den sonra vücuda gelen karantina usulünün bütün esasını belirtir; ve mikrop bilinmedikçe asla sırrına varılamaz. Zira, içerideki sağlam adamın bile, dışarıdaki sağlamlarla ihtilâtı, ancak, bunların muaf «portör: hâmil» ler, mikrop taşıyıcıları olduğu bilindikten sonra yasak edilebilir.
Bir de su Hadîs mealine dikkat buyurunuz:
«Elimi uzattığım zaman, görmediğiniz 400.000 canlıya dokanıyorum.»
Bugünkü ilim terakkisi önünde, bir insanın, havada elini uzatmasile bu miktarda mikroba değebileceği aşikârdır. Bu, her Hadis gibi, namütenahi derin ve kimbilir bâtınında daha nice sırlar taşıyan peygamber emri de, küçükler ve mikroplar dünyasından, ayrı bir haberdir.
Peygamberler Peygamberinin tıb ilmini nurlandıran hadîsleri içinde, en muazzamlarından birisi, toprağın, pek yeni anlaşılan bir temizleyici ve tasfiye edici olması sıfatının, beyan buyruluşudur. (Streptomisin) ve (Penisilin) gibi, topraktaki zararsız mikropların özü olan ilâçlar keşfedilince, topraın, mânevi temizleyiciliğile beraber ne müthiş bir maddi temizleyici ve mikrop öldürücü olduğu da tezahür etmiş; ve toprağın zararlı mikropları yiyen faydalı mikropların ummanı olduğu görülmüştür
Mikroplar âlemine ait daha başka tesbitleri, bir yazı sonraya bırakıyor; ve bu kısmı, her hikmetin sahibi Resuller Resulünün, bütün İlimlerin en büyük âlimi bulunduklarına ilmi ve kati bir delil halinde neticelendiriyoruz. Yalnız şu kadar ilâve edelim ki «Pastörün gelip geçtiği Asırda hiç maneviyata inanılabilir mi?» tarzında laflar eden çeyrek okumuşlar, ayni (Pastör)ün bulduğu sırları, çözmeğe memur olduğu sırların namütenahide biri olarak 1300 yıl evvel çözen Allah Resulüne dikkat etsinler; ve ayni (Pastör)ün ilahi mâna mevzuunda ne söylemiş olduğunu öğrensinler:
«Başka delile ne lüzum var: bir mikrobun hayatı, bana, Halikin azamet ve vahdaniyetini göstermeye kâfidir!»
•
Bu yazı Onkolog Dr. Haluk Nurbaki, Büyük Doğu (17 Şubat 1950, Sayı: 19) Dergisinden alınmıştır.